“Güdüleme” veya “isteklendirme”olarak tanımlanan
motivasyon, davranışın başlatılması, yönlendirilmesi
ve sürdürülmesini sağlayan güce verilen isim.
İhtiyaçlar sonucu ortaya çıkıyor, kişinin yapacağı
işte başarılı olmasını destekliyor
ve çalışanların performansını doğrudan
etkiliyor.
Bir makina ya da cihazın verimini kolayca ölçebilir ya da
hesaplayabiliriz. Hangi girdi için ölçme yapıyorsak, üreteceği
sayısal çıktı bellidir ve aksi bir durum yoksa bunu
alabiliriz. Oysa insan için öyle midir?
Duygusal durumu ile ilgili olarak bir gün yüzde yüz performans gösterirken,
başka bir gün, ya da bir başka an birden bire sıfıra
inebiliyor. Öfkeye kapılıp çekip gidebiliyor. Zaman zaman
eyvallahı yok. Bazı durumlarda sonucun nereye varacağını
bile düşünmüyor.
Bazen otoriteye boyun eğiyor, bazen de baş kaldırıyor.
İstemediği zamanlarda kılı bile kıpırdamıyor
ama bir de istedimi harikalar yaratıyor. İşte motivasyon
tamı tamına bununla yani “isteklendirmek” ile ilgilidir.
Bütün olumsuz durumlarda kullanılan sözcük şu : “bütün
motivasyonum bitti!” Bunun anlamı: Ben bu işi yapmak
istemiyorum. Bu işi yapmak için hiçbir istek duymuyorum.
Ama kendi istediği zaman ise; zorlanmadığı halde
makinaların tepesine tırmanıyor, risk alıyor, hayatını
tehlikeye atabiliyor.
Buradan şu sonuca varıyoruz: iş yaşamında ve
çalışma hayatında başarı motivasyondan geçiyor
ve kişinin performansında rolü büyük.
Çalışanlar ya da İç müşteri :
Toplam Kalite Yönetiminde müşteri kavramı, sadece şirketin
ürettiği ürün yada hizmeti satın alan dış müşterilerden
ibaret değildir. Toplam kalite yönetimi “iç müşteri”
kavramını da gündeme getirerek, müşterilere bir bütün
olarak bakılmasını sağlamış, müşteri
tatminini şirket dışında olduğu kadar şirket
içindede gerçekleştirmeyi amaçlamıştır. İçmüşteri
kavramı ile anlatılmak istenen şirket çalışanlarıdır.
Bu nedenle çalışanların yaptıkları işi
devrettikleri kişi veya bölümleri müşteri olarak görmeleri
istenir. Böyle olunca iç müşteri memnuniyeti ya da tatmini yani
ihtiyaçlarının karşılanması, motive edilmesi iş
verimi ve performansının yükseltilmesi adına önemli
olmaktadır.
Motivasyon Sağlayıcılar
Motivasyonu, insanın sahip olduğu kaynakları belli bir
amaç yönünde harekete geçiren enerji ya da güdü olarak tanımlarsak,
içerden kaynaklandığı açıktır. Motivasyon akıldan
çok kalbin işlevidir. Heves, istek, arzu, dürtü, haslet sözcükleri
ile de yakın anlamlıdır. İçsel motivasyon ve dışsal
motivasyon olarak ikiye ayrılıyor
İnsanlar çalışmak, bir şeyler yapmak isterler.
İşe motive olmuş halde gelir ve ellerinden gelenin en
iyisini yapmayı isterler.
Çalışma motivasyonu insanın kendi içinde vardır.
Yöneticilerin yapması gereken üretken bir çalışma
ortamı yaratmak ve elemanların motivasyonlarını güçlendirmektir.
Bunun için de sorumlulukların, beklentilerin, olumlu ve olumsuz
sonuçların belirlenmesi gerekir. Eğer çalışanlarınız
kendilerinden hangi sonuçları beklediğinizi bilmezlerse, bunları
size veremezler. Siz de onların başarısını değerlendiremezsiniz.
Onlardan ne beklediğinizi açık bir dille ifade etmeniz gerekir.
İnsanlardan yüksek verim almak, yüksek ama makul standartlar
saptamakla mümkün. İnsanlardan en iyisini beklemezseniz onlardan en
iyisini alamazsınız.Yanlızca beklemek bunun için yeterli
değilse de, beklememenin olumsuz sonuç vereceği kesindir.
Yönetim konusunda yapılan araştırmalar, çalışanların
genellikle şöyle yakındıklarını göstermiştir.
“ Yönetici benden aslında yapabileceğim şeyleri
beklemiyor.” Aynı araştırmalardan çıkan bir başka
sonuç, çalışanların kendileri için genellikle yöneticilerin
saptadıklarından daha yüksek standartlar saptadığıdır.
Bu şu demektir makul olmak koşulu ile yüksek standarlar
beklentisi motivasyonu yükseltir.
Herzberg motivasyonu yükselten faktörleri şöyle sıralar:
İlerleme imkanı, sorumluluk yüklenme, yetenekleri zorlayan görevler
üstlenme, tanınma ve başarı
Eğer insanlar bir şey yapmaya ya da bir amaca ulaşmaya
motive olmamışlarsa onları henüz yapmak istemedikleri bu
şeyi yapmaya otorite kullanarak zorlayabilir, yani dayatabilirsiniz
ama sizin tutum ve değerlerinizi kabul etmeye hazır değillerse
bu davranışları sürekli olmayacaktır.
İşgörenlerin davranışlları dört temel faktöre
bağlıdır.
- İnsanlar işlerini iyi yapmayı istemelidir.
- İşini nasıl yapacağını bilmeli ya da öğrenecek
yetenekte olmalıdır
- Yapmak zorunda olduğu şeyleri ve çalışmasının
hangi standartlara göre ölçüleceğini anlamalıdır.
- İyi bir performans göstermesini önleyecek engeller bulunmamalıdır.
Bu engellerin en önemlileri, çoğunlukla yöneticilerden
kaynaklanır. Kimi yöneticiler elemanlarından olanaksız
taleplerde bulunur, kimileri de hiçbir talepte bulunmaz. Bir çok yönetici
elemanlarına işlerini yapabilmeleri için gerekli kaynakları
sağlamaz.
Bazıları beklentilerinde tutarlı değildir sık
sık değiştirir, bazıları da gereğinden fazla
tutarlıdır,beklentilerini değişen koşullara
uydurmayı başaramaz.
Çalışanın işini yapabilmesi için gerekli beceri
ve yeteneklere sahip olmaması, organizasyonun yeterli eğitim,
kariyer fırsatı ya da uygun ödüller sağlamaması gibi
birçok engel motivasyonun azalmasına sebep olur.Bu durumda çalışanlar
çaba göstermekten vazgeçerler ve birçoğu işten resmen ayrılmasa
da fiilen ayrılır.
İstediğiniz sonuçları almak için ; esnek, gerçekçi
kişisel performans standartları, bunlara uygun kişisel
davranış özellikleri ve standartlara ulaşıldığında
elde edilecek ödülleri saptayın. Esneklik ve gerçekçilik “ya
hep ya hiç” tutumunun aksine performansın değerlendirilmesini
gerektirir.
Çalışan elemanlarınızla organizasyon içindeki
rollerini tartışmak ve bu rollere açıklık kazandırmak,
onların ne yaptığı ile ilgilendiğinizi göstermek
motivasyonlarını yükseltir Bu konuda gösterdiğiniz çaba
ve harcadığınız zaman, onların yaptığı
işin sizin için önemli olduğuna inandığınızı
açıkça ortaya koyar.
Sizin rolünüz, elemanları yönlendirmek ve denetlemektir. Ama
bunu yaparken, bütün ayrıntılara müdahale etmemeye, Onların
işini kendiniz yapmamaya, Sorunları onların yerine çözmeye
asla kalkmamalısınız. Onların sorunları çözmesini
teşvik ediniz. İnsanların yapabileceklerinin en iyisini
yapması bağımsızca karar verebilmeleri, özerk hareket
etmeleri ve kendilerine güvenmeleri ile mümkündür.
Çalışanların çalışmalarını
denetlemek, sorunların kriz haline gelmesini önlemek için
zorunludur. Böylece amaçlardan ve standartlardan sapma olduğunu gördüğünüz
zaman tepkisel önlemler almak yerine, sorunun üzerine etkin bir şekilde
gidebilirsiniz. Yönetici olarak sorumluluğunuz da zaten bunu
gerektirir.
İhtiyaçlar
Hiç kimse hiçbir şeyi sebepsiz yapmaz.İnsan işe bütün
halinde gelir. Yani işle ilgili ihtiyaçları ve ilgilerini olduğu
kadar kişisel ilgi ve ihtiyaçlarını da beraberinde
getirir. Amaca yönelimlidir. Yaptığı işten memnun
olması için bu iş karşılığında bir
kazanç elde edeceğini bilmeye ihtiyacı vardır. Ünlü
motivasyon kuramını ortaya koyan MASLOW, güdüleri hiyerarşik
sıraya koymuş ve şu şekilde sıralamıştır.
- Fizyolojik ihtiyaçlar ( açlık, susuzluk)
- Güvenlik ihtiyacı ( barınma, korunma )
- Toplumsa ihtiyaçlar( Sevgi, ait olma)
- Benlik ihtiyacı ( Kendine değer verme, başarı)
ve
- Kendini gerçekleştirme
Bu ihtiyaçların sıralamadaki biri doyurulmadıkça, diğeri
ortaya çıkmaz. En azından Maslov böyle düşünmektedir.
İnsanların çalışma ortamındaki ilişkilerinde
sevgi, kendine değer verme saygı görme ve kendini gerçekleştirme,
yeteneklerini ortaya koyma ihtiyacı en fazla etkili olanlardır.
Bir işyerinde, işgörenin insanları sevme ve sevilme
ihtiyacının doyurulmaması uyumsuzluğa neden olur.
Kendine değer verme veya saygı duyma ihtiyacı karşılanmadığında
ise güvensizlik, güçsüzlük duygusu oluşur.
İşgören yeteneklerine uygun bir iş yapmıyorsa bu
durum onda hoşnutsuzluk ve tedirginlik yaratır. Yeteneklerine
uymayan, anlamsız işlerle uğraşan kimi üstün
yetenekli kişilerde, bıkkınlık,yaşamla olan bağlarda
gevşeme, bedensel-düşünsel gerilme gibi belirtiler görülür.
İş yerleri bu ihtiyaçları doyuracak şekilde düzenlendiğinde,
işgören de uyumlu, güvenli ve huzurlu olacaktır. Bu durum işgörenin
motivasyonunu ve performansını yükseltecektir.
Motivasyon ve Ödül :
Performansın ödüllendirilmesi, motivasyon yaklaşımları
içinde en çok bilinenidir. Aynı zamanda da en çok ihmal
edilenidir. İnsanlar iyi çalıştıkları için ödüllendirildiklerinde,
daha sıkı ve etkin bir şekilde çalışırlar.
İnsanların yaptıkları iş karşılığında
bekledikleri kazanç ne kadar değerliyse genellikle o kadar iyi çalışırlar.
Bütün motivasyon kuramları ihtiyaçlarla, bunların karşılanmasıyla,
insanların ödüllendirilmesi, teşvik edilmesiyle ilgili.
Bir çok insan için paradan daha değerli ödüller var. Örneğin:
taktir, teşvik, tanınma, övgü, güç, aidiyet, güvenlik, statü
gibi ödüller, bazıları için paradan daha önemli olabiliyor.
İşyerinde verimliliği artırmak için bazen para ya
da yapılan işin takdir edilmesi de tek başına yeterli
olmuyor. Başka şeylerde düşünülmesi gerekiyor.
İşin kendisinin eğlenceli hale getirilmesinin de sağlanması
gerekiyor. Bunun çeşitli yolları var. Küçük ayrıntılara
dikkat ederek özel günlerde ufak çaplı kutlamalarla işyeri
daha eğlenceli hale gelebilr. Örneğin; tüm personelin nüfus
kaydı elinizde hepsinin doğum gününü biliyorsunuz. Doğum
günü gelenleri hatırlamak işi aksatmadan , küçük kutlamalar
yapmak o günü renklendirmez mi? Bu o kadar zor mu? Her kes o günü konuşurken
bir sinerji sağlanmaz mı ? Bu küçük bir örnek bunu çoğaltmak
elimizde.
Bu uygulama ve davranışlar çalışanlar arasında
eşitlik sağladığı için, çalışanların
moral ve motivasyonunda ciddi artışlar meydana getiriyor.
“Biz” duygusunu güçlendiriyor, şirket içi sinerji yaratıyor.
Çalışma hayatının keyif alınan ve paylaşıma
açık bir alan olarak algılanmasını sağlıyor.
Moral ve motivasyonu üst düzeyde tutuyor.
Çalışanların işyerini ve işlerini sevmelerini
sağlıyor. İşleri kolaylaştırıyor. Başarı
ve verimliliği artırıyor.İkili ilişkileri sıcaklaştırıyor.
Birlikte çalışmaktan keyif alan bir ekip oluşmasını
sağlıyor. İş ortamını canlı tutuyor.
Ekip çalışmasını geliştiriyor ve güçlendiriyor.
Yaptığı işten ve çalışma ortamından
memnun olan çalışan, hizmet verdiği müşteriye de aynı
mutluluğu ve sıcaklığı yansıtıyor.
Güler yüzlü ve işine bağlı iç müşterilerinden
oluşan şirket, dışarıdaki müşterilerine de
olumlu mesajlar veriyor ve dışarıdaki imajını
olumlu etkiliyor.
Kaynak:
Filiz Atilla, Motivasyonla İşletme Başarısının
Artırılması Semineri, KOSGEB İkitelli KÜGEM Seminer
notları Nisan 2002 İstanbul
Not: Bu yazı Sektörel Tanıtım Dergisi Eylül 2004 sayısında
yayımlanmıştır.
|