Şirketlerin en önemli
amacı fatura kesmek ve kazançlarını maksimum kılarak daha çok kar elde
etmektir. Bu amacını gerçekleştirebilen ve likit kalabilen şirketler her
türlü krize daha hazırlıklıdır.
Şirket ortakları ve
yönetim kurulu, daha çok kazanabilmek ve karlarını arttırabilmek için
profesyonel yöneticilerini belirlerken, iç yapıdan yükselerek gelen,
mevcut ve gelecek dönem için hazırlanan yöneticilerinin bilgi ve
görgülerini arttıracak her türlü eğitim fırsatını değerlendirmeye
çalışırlar. Deneyimli yöneticiyi transfer ederek kan değişikliğini
önemseyen işletmelere de günümüzde sıkça rastlamaktayız.
Yönetimler, kendilerine
verilen hedefler çerçevesinde geceli,gündüzlü çalışarak başarıyı yakalamak
için büyük mücadeleler verirler. Özellikle kurumsal yapılanmasını
tamamlamış büyük işletmelerde işler daha kolaydır. Organize olmuş
kadrolar,görevleri gereği her girdi ve çıktıyı en küçük detaya kadar hesap
ederek, karlılık ve verimlilik hedeflerine yoğunlaşır ve bunda da çok
başarılı olurlar.
KOBİ diye adlandırdığımız
başta aile işletmeleri olmak üzere ayakları üzerinde durmaya başlamış
işletmelerde,faturaların kesilmesi ve paraların gelmeye başlaması ile
ikinci aşama olarak tanımlanan “gelişme ve kapasite yükseltme” sürecinde,
alınması gereken tedbirlerin planlanması ve organizasyonun kurumsal yapıya
kavuşturulması ile;
-İşletmelerde
yapılacak işlerin belirlenmesi,
-İşleri
yapacak kişilerin belirlenmesi,
-Kişilerle,kurumlar arası ilişkilerin tanımlanması aşamaları doğru şekilde
planlanarak işletmenin şişmanlamak yerine sağlıklı gelişiminin esasları
ortaya konulmaya çalışılır.
İşte bu noktada içine
düşülen tuzak sadece gelirlerin ve cironun takip edilmesidir. Gerekli
olup, olmadığı yeterince araştırılmaksızın alınan yeni personel, açılan
şubeler, satın alınan araç ve gayrimenkuller ile giderlerin yönetilememesi
sonucu, büyüme olarak görülen resmin detaylarında, çöküşün başlangıcına
dair işaretlere rastlamak da mümkün olabilir.
Seyahat harcamaları,
haberleşme, mesai kavramı, şirket genel giderleri, personelin; İşe giriş
sözleşmeleri, ücret politikası, disiplin sözleşmesi, izin,prim ve ödül
yönetmelikleri ile satın alma, harcırah, yol, yemek, kıyafet harcamaları,
şirket ortaklarına yapılan ödemeler, yatırım kararlarında teşvikten
yararlanmama, v.b. konularda alınmayan tedbirlerin maliyeti şirkete tahmin
edilenden daha fazla yük getirebilir.
Küçük bir örnek vermek
istiyorum;Bir şirkette günlük faaliyetler içinde çay, şeker, su,
sigara, yemek, posta, kargo, bilet,v.b. nedenlerle kasadan 50.000.000 TL.
para çıktığını varsayalım. Ayda 1.500.000.000 TL.,yılda 18.000.000.000 TL.
belgesiz harcama yapılıyor demektir. Bu harcama kar olarak gözüktüğü için
ayrıca vergisi de verileceğinden, yaklaşık 25.000.000.000 TL kayıp söz
konusudur.
Küçük işletmeler ve
KOBİ’ler bu konularda danışmanlık almayı önemsemelidirler. Ödeyecekleri
danışmanlık bedelinin çok üzerinde kazançları olacağı gibi sistemin
oturması ile büyüme planlarını daha sağlıklı yapabilme fırsatını da
yakalamış olacaklardır.
“Günümüzde önemli olan
kazandığımız parayı koruyabilmektir.”
A.Baybars GÖĞEZ
0 533 5607293
ABG&RİSK DANIŞMANLIK
abg2@tr.net
Bülten / Temmuz / 2004 |