İşletmeler değişen çevre şartlarına hızla
uyum sağlamak zorundalar. Bu da esnek organizasyon yapısını
ve esnek planlamayı gerekli kılıyor. Organizasyonda tüm
birimlerin hedefi verimliliğin arttırılması.
Verimlilik, en basitiyle, birim girdi başına üretilen çıktı
olarak tanımlanmaktadır.
Ölçülmesi ise üretim planlama ve bu planlardan elde edilen sonuçların
değerlendirilmesi ile mümkün. Japon Verimlilik Merkezi,”Doğru
olan işleri, doğru biçimde ve ekonomik bir çalışma
ile gerçekleşmeyi hedefleyen akılcı bir yaşam biçimi.”
tanımıyla verimlilik kavramına felsefi olarak yaklaşmaktadır.
Büyüme ve gelişme çabaları sonucu giderek karmaşıklaşan
bilgi akışlarının yönetimi, rekabetin zorlamaları,
teknolojinin giderek sınırlarına dayanması iş dünyasını
zorunlu olarak farklı çözüm arayışlarına yöneltmiştir.
Üretim için ihtiyaç duyulan girdileri ve bunlardan elde edilen ürünlerini
ölçmeyen ya da ölçemeyen işletmelerde üretim verimliliği
hesaplarından söz edemeyiz.
Bu nedenledir ki şu söz çok yerindedir: “ Ölçmediğinizi
iyileştiremezsiniz. Ölçmek bilmek, bilmek yönetmektir.”
Her işletme maliyetlerini düşürmek, piyasalarda tutunmak,
rekabet şansını elinde bulundurmak ister. Bunun sadece
hammadde-malzeme yada işçilik gibi girdileri ucuz elde etmekle veya
daha ucuz makina kullanmakla olmayacağını vurgulamak
istiyorum. Maliyetlerde ucuzlatmanın verimlilikten geçtiğini ve
maliyet analizlerinin yapılması ile hangi süreçlerin iyileştirilmesinin
gerekeceğine sağlıklı karar verilebileceğinden söz
ediyorum.
İç içe girmiş “Verim” ile “Maliyet” kavramlarının
birinde yapılan iyileştirme diğerini de iyileştirmektedir.
Her iki kavram da girdiler ve çıktılara yani üretilen ürünlere
ve bu üretim için harcanan işçilik, makina, enerji, zaman,sermaye
gibi parametrelere bağımlıdır. Hepimiz biliyoruz ki
zaman herkes için aynıdır, ölçülmesi kolaydır ve kıyaslamada
en uygun ve en yaygın ölçü kriteridir.
Eğer bir işletme, birim işçi yada makinesaat’teki üretimini
hesaplar, bunu sektör değeri, yada kendi verileri ile kıyaslama
yapıyorsa burada verimlilik analizleri yapılıyor demektir.
Burada finansal değerlerden cok birim zamandaki çıktıların
miktarları enflasyondan arındırılmış değerlerdir.
İşgünü yada çalışma saati farklılıklarından
gelecek miktar farklılıkları elimine edilmiş ve birim
zamana indirgenmiş değerlerin kıyaslaması yapılmaktadır.
Verimliliği artırma ve maliyetleri düşürme çabaları,
yönetici liderlerinin standardını yükseltmek ve bazı
esasları saptamak bakımından önemlidir.
Verimlilik Analizleri ve Performans Değerlendirmesi, işletmelerin
ayrıştırılmış maliyetlerini bilmelerini de
gerekli kılıyor. Çünkü yapılan ölçme ve analizlerin, yöneticiye
olduğu kadar kuruma yansıyan sonuçları da olacaktır.
Verimlilik Analizleri :
Analiz, ayrıştırmak paçaları tek tek incelemek
olduğuna göre;
Verimlilik Analizleri ile üretim planlama raporları gibi nesnel
ölçümlerden elde edilecek sonuçların karsılaştırması
ve değerlendirilmesi, bir anlamda ürünün maliyetini oluşturan
hammadde, malzeme, direkt-endirekt işçilikler, enerji gibi
girdilerin paylarının ayrı ayrı hesaplanmasıdır.
Buradan hangi giderlerin iyileştirilebileceği daha kolay görülür
ve iyileştirme çabalarının sonuçlarının
izlenebilirliğine imkan verir.
verimlilik ölçümlerinden sonra ayrıştırılmış
maliyetlerin hesaplanması da son derece kolay ve sağlıklı
olabilmektedir.
Verimlilik ölçümleri üçe ayrılıyor.
1-Kısmi verimlilik ,
2-Çok öğeli verimlilik,
3-Toplam verimlilik
Bunlardan en yaygın olanı kısmi verimlilik hesaplamasıdır.
1-Kısmi verimlilik: Üretilen çıktının
(Ürün), girdilerden sadece birine oranlanması ile bulunur.
Şöyle ki; işletme, üretimini sadece işçilik saatine böler
ve birim işçisaatinde üretilen çıktı bulunursa burada
sadece işçilik verimi hesaplandığından kısmi
verimlilik adını alır. Makina verimi, enerji verimi,
hammadde yada malzeme verimi hesaplamaya dahil edilmediğinden ve tek
bir girdiye göre hesaplandığından kısmi verimlilik
olarak tanımlanmaktadır.
İşletmenin ürettiği ürün için harcadığı
işçi saatini, makinesaatini, kw saati hesaplamak ve ürettiği
ürünü de ölçmekle bu girdiler için kısmi verimliliğin ayrı
ayrı hesaplanması artık lise matematiğinden ibaret,
kolay bir işlem olduğu söylenebilir. Gerek şart, bu
girdileri kontrol ve kayıt altına almak ve ölçmek.
Bir işçi saatindeki üretim, bir makina saatteki üretim yada bir
kw saatteki üretilen miktarlarının hesaplanması ve bunların
sektörde kabul görmüş değerlerle karşılaştırması
yönetim için önemli verilerdir. Sektör değeri yoksa, işletmenin
kendi değerleri ile karşılaştırmak, işletmenin
kendisini kendi verileri ile kıyaslaması demektir. Zaten
verimliliğin başka bir tanımı da “ Bir işletmenin
ne kadar iyi olduğunun genel ölçüsüdür” şeklinde yapılmaktadır.
İşletmenin verimini kendi içinde karşılaştırmak
kendisini sürekli kontrol etmek “ne kadar iyi” olduğunu görmek
demektir.
2-Çok Öğeli Verimlilik
: Çıktıların birden
fazla girdi toplamına bölünmesi ile bulunan verimlilik hesabıdır
ancak bu yöntem pek kullanılmamaktadır.
3-Toplam Verimlilik : Toplam çıktının girdilerin
toplamına bölünmesi ile hesaplanan verimdir.
Bu hesaplamanın tüm işletmeler için kendi durumunu bilmesi
adına gerekli olduğu söylenebilir, ancak kullanılması
fazla yaygın değildir. Nedeni bu hesaplamaların güçlüğünden
ve bilinmemesinden kaynaklanmaktadır. Bu konudaki güçlüklerin başında;
çıktılardaki çeşitlilik ve farklılıkları
olan işletmelerde ürünleri ortak ölçü altında toplamanın
biraz hesaplamayı gerektirdiği ve zorlarına gittiğidir.
İkinci neden bu hesaplamanın sağlayacağı yararın
farkında olmamaları ve bunun için herhangi harcamaya katlanmak
istememeleridir.
Verimlilik analizi ve hesaplamasından amaç: iyileştirme çabalarının
nerelerde yapılacağı yada hangi aktivitelerin iyileştirilmesi
ile verimliliğin artacağını saptamak içindir.
İşletme yöneticileri maliyetlerini ayrıntılı
olarak hesaplar ve bunları aylık olarak izlerse maliyetlerindeki
değişimlerin nedenlerini de kolayca saptayabilirler. Buradan
giderek hangi girdilerde iyileştirme yapabileceklerini de kolayca görebilirler.
KOBİ’lerde aldığım geri bildirimlerden,
İşçi yada makine verimi gibi kısmi verimliliklerini
hesapladıkları ancak Aylık işetme verimi ya da
ortalama verimin hesaplamanın yaygın olmadığı yönündedir.
Ürün çeşitleri fazla ve bunları miktar olarak toplamakta güçlükleri
olan işletmeler toplam verimlerini hesaplamakta doğal olarak güçlük
yaşayacaktır. Zira elmalarla armutları toplamak gibi bir
hataya düşmemek için bu farklı çıktıları tek
cinse indirgeme yöntemlerini , eşdeğer ürün, ortak ölçü
gibi kavramları kullanarak dönüşümü sağlamak
gerekmektedir.
İşletmelerin “Kurumsal Performanslarını”
belirleyen “Toplam verimliliğin” Ürün çeşitleri fazla da
olsa üretimlerini tek cins altında toplayabilecek yöntemleri
kullanması halinde “ortak ölçü” saptaması durumunda, işletmelerinin
toplam verimini hesaplaması pek de zor değildir.
Bu sayede her ay işletmesinin aylık ortalama verimini, yani
kurumsal Performansını bilen bir işveren yada yönetici önlem
alır ve hedef belirler. Bu da önemli bir avantaj sayılır.
Üretim Kaynakları Yönetimi
İşletmelerin yapısına göre üretimi ve bunu
ilgilendiren girdileri kontrol altına alacak ve sistemli takip edecek
Üretim Planlama, işletmenin hemen hemen tüm departmanları ile
yakın ilişkili ve bilgi alışverişinde bulunmayı
zorunlu kılar. Planlama tekniklerinin öğrenilmesi ve başarı
ile uygulanması, mühendislik , matematik, istatistik, işletmecilik
ve yöneticilik bilgilerinin kazanılan tecrübelerin
ışığında dikkatli bir sentezi ile gerçekleşebilir.
Siparişe dayalı üretim yapan işletmelerde planlama,
standart ya da stoğa üretime göre daha zor ve önemlidir. Malzeme
İhtiyaçlarının Planlanması (MRP) – Üretim
Kaynaklarının Planlaması( MRP II) Sıfır stok ya
da minimum stok ile Tam Zamanında Üretim (JIT) ve Kurumsal Kaynak
Planlaması (ERP) yöntemlerinin herbiri işletmelerin verimliliğnii
artırmaya yönelik bulunan çözümlerdir.
Teknoloji boyutundaki otomasyon çalışmalarının üretim
tezgahlarından masaüstü ofis otomasyonuna kadar her alana girmesi yönetim
boyutunda yeni stratejiler, kalite ve verimlilik çalışmalarını
hızlandırmış çözüm arayışlarına
çok daha geniş boyutlar getirmiştir.
Kalite yönetimi, lojistik yönetimi, finans yönetimi, maliyet yönetimi,
proje yönetimi insan kaynakları yönetimi bilgi yönetimi vb.
birbirinden çok farklı disiplinlerden aynı anda yararlanmayı
hedefleyen yöntemlerin temsilcisi olarak gündemde yerlerini almışlardır.
|