www.biymed.com

sitesine taşındık.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
   
 

Eğitmenlerimiz
Çözüm Ortaklarımız
Danışmanlarımız
Bizden Haberler

 

Ana Konular

İş Süreç Yönetimi 
Proje Yönetimi
 
Personel Yönetimi 
Kalite Yönetimi
 
CRM
 
ERP
Doküman Yönetimi
 
Download

EUREPGAP

Egitimler

7 Kasım 2005
İnsan Kaynakları Uzmanlık Programı (Ankara)

10 Kasım 2005
Kurumsal Performans Değerlendirme Atölye Çalışması

18 Kasım 2005
Depo Sistemleri ve Depo Yönetimi
(Bursa)

17-18 Kasım 2005
Balanced Scorecard ve Süreç Performans Yönetimi

19-20 Kasım 2005
Ms Project ile Proje Planlama ve Yönetimi

21 Kasım 2005
Diksiyon & Etkin Konuşma Programı

24 Kasım 2005
Depo Sistemleri ve Depo Yönetimi
(istanbul)

25-26 Kasım 2005
Süreç Yönetimi

29-30 Kasım 2005
Aktivite Bazlı Maliyetlendirme

Yazılım

ERP Yazılımları

MRP I/II

İş Süreç Yönetimi Yazılımları

Kalite Yönetimi Yazılımları

Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM)

İnsan Kaynakları Yönetimi

Üretim

Kalite Yönetimi Sistemi

ISO 9001:2000

HACCP

ISO 13485

ISO 14000

ISO / TS 16949

OHSAS 18001

Fırsatlar

Ücretsiz Danışmanlık
(Yeni)

ERP Yazılım Paketi

Ms Project ile Proje Planlama
(Eğitim)

Email Listemize Katılın

 Yönetimde Yenilikçilik (inovasyon)

Atilla Filiz
Mak.Muh.(MBA)
ATİ Mühendislik Eğitim Yön. Danışmanlık
atifil@yahoo.com

 

Yaratıcı olmayan birey yoktur. Sadece az ya da çok ketlenmiş, engellenmiş, dondurulmuş ve uzun ya da kısa süreli eğitime ihtiyacı olan bireyler vardır.

İnsanların başarıları konusunda en sık kullandığımız sözcüklerden birisi de, “yaratıcılık”tır. İlahî anlamda yaratıcılık sadece Allah’a mahsustur. Yaratıcılığın tanımı bu anlamda, “yoktan vâretme” ve, “vardan yok etme” temeline dayanır. Bu iki özellik sadece Allah’a aittir. Bilimsel anlamda ise hiç bir şey yoktan var edilemez, vardan da yok edilemez. Bu yazımda yaratıcılığın ilahî ya da bilimsel yanına değil günlük kullanımından söz ediyorum.

Günlük anlamda yaratmak, “yoktan yeni bir şey vâretmek” anlamına gelmez. Yaratıcılık, bireylere çekici gelen “ deha, üstün yeteneklilik gibi çoklu kavramları çağırıştıran bir kişilik özelliği olarak bilinmektedir. Yaratıcılık en kısa tanımı ile yeni bir şey düşünmek veya yeni bir şey yapmaktır. Burada yaratıcılığın en önemli bileşeninin yeni’lik olduğu açıktır.

Rogers” İyi ya da kötü” yaratıcılığın olmadığını ekleyerek, “Bir insan acıyı azaltmak için, diğeri daha katı bir işkence yöntemi bulmak için çalışır” Her ikisi de yaratıcı eylemlerdir, fakat toplumsal değerleri farklıdır demiştir.

İngilizce’de yeni şeyler düşünmek ile yeni şeyler yapmak için iki ayrı sözcük kullanılır ve ikisi arasındaki ilişkiyi açıklamak için de“Creativity ve innovation kelimeleri kullanılır. Yaratıcılık yeni şeyler düşünmek, yenilikçilik yeni şeyler yapmaktır” ifadelerinde de yeni kavramının önemi görülmektedir.

Türkçemiz’de bazen, “yaratıcılık”la icat, keşif, buluş gibi sözcükler eşanlamlı olarak kullanılır. Bunların tanımlarında da yenilik faktörünün ağırlığı vardır. Dolayısı ile yaratıcılığı yeni bir şeyleri yapabilmek ya da becerebilmek diye tanımlayabiliriz. “Bu şeyler de; bir düşünce, bir eylem ya da elle tutulur, fiziki, maddesel bir ürün, sistem olabilir. Daha edebî bir ifade ile, “Yaratıcılık yeni bir şey düşünebilme ve yapabilme becerisidir” diyebiliriz.

Sözcüklerin böylesine dar kapsamlı tanımları üzerinde fazlaca durmanın konuları kavrama açısından kısıtlayıcı olacağından hareketle “Yeni” sözcüğünün yerine çoğunlukla, “farklı” sözcüğünün de kullanıldığı, son yıllarda başarının, “fark yaratmak” üzerine oturtulması da bu yüzdendir.

Yaratıcılık sözcüğü yerine, benzer şekilde çoğu zaman, “alışılmışın dışına çıkmak” ifadesi de kullanılmaktadır.

Yaratıcılık hakkında en çok merak edilen konu şudur: Yaratıcılık doğuştan mıdır yoksa sonradan mı kazanılır? İnsanlar evet-hayır ya da ak ile kara veya ya hep ya hiç’e şartlanmış olduklarından bu sorunun cevabını vermekte veya almakta sıkıntı çekerler.

İnsan beyninin daha ilk günden başlayarak etrafı tarafından şekillendirildiği söylenir. “Şekillendirilir” sözcüğü yerine, “sınırlandırılır” demek de doğrudur. İnsanın kendi elinde olmadan gelişen toplumsal ve doğal yaşam,beyni ana karnına düştüğünden itibaren kendi kuralları ile yoğurmaya başlar. Bu ham madde bugünkü şekline getirilir. Bu anlamda beynin, yaşamı boyunca, etkisinde kaldığı deneyim ve öğrenim tarafından yaratıcılığı ve sonsuz gelişme yeteneği sınırlandırılır. Bu açıdan bakıldığında deneyim ve öğrenim yaratıcılık aleyhine çalışır ve bu genellikle de doğrudur.

Bilimselliğin verdiği, “doğru tektir” şeklindeki varsayımın yaratıcılığı özellikle etkilediği düşünülmektedir. Böylece,“Yaratıcılık doğuştan mıdır, yoksa sonradan mı kazanılır” şeklindeki sorunun cevabı kısa ifadelerle özetlenirse evet doğuştandır ancak zamanla yukarıda açıklandığı gibi dumura uğratılır. Zaten Türk Dil Kurumu’nun (TDK) on-line sözlüğünde yaratıcılık tanımı şöyle: “(Psikoloji) Her bireyde var olduğu kabul edilen, bir şeyi yaratmaya iten farazî yatkınlık.” Yaratıcılık sonradan da belirli ölçüde kazanılır, geliştirilebilir. Nasıl mı? Temel yanıt şu; üzerimizdeki şekillenmeleri, sınırlandırmaları, baskıları, koşullanmaları by pass edebilmeyi öğrenerek.

  • Alışılmışın dışına çıkmaya çalışmak. Alışkanlıkların bizi nasıl etkilediğini deneylemek

  • Hep olması gereken yerine olmaması gerekeni de yakalamaya çalışmak.,

  • Düşüncelerimizin herkesin düşüncesi paralelinde olması gerektiği saplantısından kurtulmak,.

  • Şüpheci olmak. En yakın olasılığı en önce düşünmeye çalışmak.,

  • Deneyim ve öğrenimimizin yaratıcılığımızı nasıl sınırladığını keşfetmeye çalışmak.

  • Yaratıcılık isteyen düşünce sistemlerinde mantıksal silsile engelleyicidir.

  • Bernard Shaw. “Yaratıcı insanlar mantıklı düşünmeyen kişiler arasından çıkar” demiştir.

  • “Mantıklı olsana, mantıklı konuşsana, mantıklı düşünsene” şeklindeki her yakınma karşısında, “Mantık nedir” diye kendi kendinize sorun.

  • Zaman zaman rüzgâra yelken açın. Zihninizi boşaltın. Sosyalleştirilmiş beyninizin baskısından kurtulun

Arşimed suyun kaldırma kuvvetini, hamamda kolunu kurnanın içine uzatmış mayışık bir vaziyette keyif yaparken, suyun kolunu kaldırmasını her zamankinden farklı bir biçimde algılayınca, “evraka, evraka – buldum, buldum” diye hamamdan yarı çıplak bir vaziyette dışarı fırlayarak keşfetmişti. Newton da yerçekimi kanununu, aşırı sıcaklarda bir elma ağacının gölgesinde tembel tembel şekerleme yaparken çürük bir elmanın yere düşmesi üzerine bulmuştu.

Yenilikçilik-Girişimcilik

Girişimci ruha sahip biri için yenilikçi olmamak mümkün değildir. Yenilik yapmak ve uygulamak mümkün ise girişimcilik yenilikçilik yönünde harekete geçebilir. Değilse taklit ve tekrardan kurtulamaz Mesele teknik olmaktan çok toplumsal ve siyasal ortam ile ilgilidir.

Bilginin Gücü --> Gücün terörü -> Bilginin terörü

Arzu edilen yenilikçilik bu mu? Duyarlılıklardan yoksun bir yenilikçilik, İnsan-Toplum-Dünya karşısında büyük bir tehdittir.

Yenilikçilikten Neden Korkulur? Bu korku iki biçimde oluşur.

  1. Yerinde korku ,
  2. Yersiz korku

Eğer bünyemiz yenilikçiliğe uygun ise yenilikçi olmamak mümkün değildir.

Bünye uygun değilse zaten olmayın! .

Yenilikçiliğe uygunluğu da ; Kişisel Özellikler,Toplumsal Yapı,mesleki çevre ve insani gelişme (Küreselleşme ve İnsanlığın o günkü seviyesi) belirlemektedir.

YENİLİKÇİLİK NEDİR ?

Yaratıcılığın toplumsal yaşama aktarılmasıdır. Yaşam ile yeni bir ilişkinin meydana getirilmesidir.

Yaratıcılık: Tikel-Bireysel ,

Yenilikçilik : Tümel –Toplumsaldır.

Yenilikçi Kimdir?

•Proaktif (Girişken),

Çok Yönlü, Sorun Çözen Girişimci kişilere denilmektedir.

Yenilikçilik Sürecinin işlevsel sıralamasını da ; dağıtım ve pazar

işlevleri arasında sürekli iki yönlü ve karşılıklı ilişki vardır. Aynı şekilde Stratejik Yönetim, Ürün yönetimi, Satış sonrası destek, Proje yönetimi, Üretim, Lojistik, Tasarım ve geliştirme ile de karşılıklı ilişki içinde oldukları görülür.

Yenilikçilik ; disiplinlerarası olmaktır. Disiplinler arasında ilişkiler kurmakla gerçekleşebilir. Bu disiplinleri;

  • Tasarım Disiplinleri
  • Sosyal Disiplinler
  • Sanat Disiplinleri şeklinde gruplamak mümkündür.

Yenilikçilik; çok yönlü olmayı gerektirir.

Bunu da ;

  • bireysel çok yönlülük,
  • kurumsalçokyönlülük, toplumsal çok yönlülük şeklinde gruplayabiliriz.

yenilikçilik; farklı açılardan bakabilmektir

Kendini kabul etmek ;

Ne isteriz ? İyi bir yönetici olmak, insan ilişkilerinde başarılı olmak, kendimizle sağlıklı bir ilişki kurmak. Bunları neden isteriz?

Sorumluluk ve güç ortamında güç edinmek için. Yalnızken ya da başkalarıyla birlikte iken ortamı ve ilişkileri algılayabilmek önceliklerimizi doğru belirleyebilmek, değişen şartlara hızla uyum sağlamak için gereken tutum ve davranışı ortaya koyabilmek, giderek yeni durum ve ilişkileri yönlendirir duruma gelebilmektir.

GELİŞİM: Büyümek ve gelişmek farklı kavramlardır. Büyümek sorunların artmasıdır. Gelişmek sorun çözme yeterliliklerinin artmasıdır. Peki öyleyse güç nerede dir? Kendini kabul etmektedir.

Yenilikçilik için kamusal alan-özel alan ilişkisi önemlidir her yaratıcılık çabası kamusal alan içinde özel alanlar meydana getirir

Yaratmak yaşamla bir ilişki kurmaktır. her yaratıcılık çabası kamusal alan içinde özel alanlar meydana getirir İnsan tanıdığına yakın tanımadığından uzak durur. Yaratabilmek için tanımadığına da yaklaşabilmek gerekir.

Yaratmak; İnsanın tanımadığı kişiye, nesneye, çevreye,alana konuya, kavrama yaklaşmasıdır. Yaratmak yabancı olana yaklaşmaktır.

Yaratmak ; tekrarın güvenli limanından çıkıp bilinmeyen sulara açılabilme cesaretine sahip olmaktır. Bilinmeyen sulara açılmak tehlikelidir. Yenilikçiliğin peşinde olmak tehlikeyi göze almak demektir.

Yönetimde Yaratıcılık ve Yenilikçilik

İdeal yönetici aynı zamanda yaratıcılığın özelliğini gösterirken yaratıcılığı öğretmeye çalışan kişidir. Çevresindekiler de yaratıcılığın gelişmesine yardım eder ve onları bu konuda cesaretlendirir. Yönetici sadece konmuş değerleri izleyen değil; yenilerini de yaratan ve bu yolla örgütlerincanlı kalmasını sağlayanbir bulucudur.

Örgütün amaçlarına yönelik işgören yaratıcılığının eşgüdümlenmesi, desteklenmesi, yönetilmesi ve denetimi yöneticinin görevidir. Bu yapılmadığı zaman yaratıcı işgören becerisini kullanmak için diğer gruplara, sendikalara, boş zaman uğraşlarına yönelecektir.

Örgütte daha fazla yaratıcılık isteyen yönetici, ayrıntlı iş yönergeleri vermekten kaçınmalıdır.onun yerine ayrıntılı iş tanımlarını sunarak son üründe ne istediğini belirtmelidir.

Örgüt içinde enerji dolaşımını artırmak amacıyla yöneticinin aşağıdaki stratejileri uygulamasında hiçbir engel yoktur. Bunlar:

  1. Belirsizlikler ve çelişkilerle yüzleşmeyi sağlama
  2. Yükseltilmiş beklenti düzeyleri koyma,
  3. Analojik yolla bilineni bilinmez, bilinmeyeni bilinir hale getirmek
  4. Aynı olaya psikolojik, sosyolojik,fiziksel ve heyecansal açıdan bakmayı sağlamak,
  5. Eldeki bilgileri farklı yönlerden incelemek için sorular sormak,
  6. Sınırlı bilgilerle tahminde bulunmak
  7. Sadece ipucu veren görevler düzenlemektir.

Örgütsel amaçların gerçekleşmesi bu yolla bireyin kendini gerçekleştirmesini sağlayacaktır.çünkü bireysel davranışlar her zaman yapılandırılmamışlardır. Örgütler ve İşletmeler insanların tek başına yapamayacağı işleri yapmak için kurulmuşlardır.

Yönetimle sağlıklı ve yaratıcı bir boyut sağlamak isteniyorsa, örgüt, yaratıcı bireylerle donatılmalıdır. Yrartıcılık ise iyi bir sorun çözücü olmaktan geçer. Raslantılara, kazalara, tehlikelere hazırlıklı olan ve onlara yanıtı hazır olan bireyler, yaratıcıdırlar

Yenilikçi yaratıcı yöneticiler, iş konusunda farklı düşünen kişilerdir. Kaynakları kullamak,ekonomik gelişme,rekabetçi ortam, ürün-personel gelişimi ilişkisinde yeni görüş açılarını kullanırlar.

Yaratıcı yönetim, yeni kavramlar, düşünceler, yöntem ve yönelimler ile yeni işlem biçimlerinden oluşur. İşlevsel olan sözcük “ yeni” sözcüğüdür. Yaratıcı yönetim, yaratıcı düşüncenin uygulamaya ya da onu başarılı bir biçimde sürdürmeye dayanır.

Bu günün yöneticileri on yıl önce karşılaşmadıkları çok sayıda sorunla yüz yüze gelmektedirler.Bu sorun patlamasının her yıl daha da yoğunlaştığı görülmektedir. Yönetimin bir sorunu çözme süreci; sorun çözmede başarı da yönetsel etkinliğin temeli olarak düşünülürse işletme ve şirketlerin çevresel koşullara uyum sağlaması, yaratıcı yöneticilerin sorumluluğu olarak ortaya çıkmaktadır.

KAYNAKLAR

Bıçakcı Ulaş, Yaratıcılık ne dir? Ne değildir ? Endüstri ve Otomasyon Dergisi S.57 2002

Bursalıoğlu, Ziya. Eğitim Yönetiminde Teori ve Uygulama. A.Ü. Eğ. Bil. Fak.Yay.,1978

Değirmencioğlu Uğur, Yenilikçilik Üzerine MMO Kartal Temsilcilik Söyleşisi, Şubat 2003.

Filiz Atilla,Motivasyon ile başarının artırılması,Seminer notları,Kosgeb İkitelli,Nisan 2003

Samurçay, N.”Yaratıcılığı Geliştirme Yöntemleri” Eğitim ve Bilim Dergisi,Ankara: TED Yay.,C5,1981

Endüstri & Otomasyon Ağ. 2003 Sayı 77

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Not: Bu çalışma "Kaynak Elektrik Dergisi" , Haziran 2003, Sayi 170'de yayınlanmıştır.

Copyright ©2005 BiYMED