Yaratıcı olmayan birey yoktur. Sadece az ya da çok ketlenmiş,
engellenmiş, dondurulmuş ve uzun ya da kısa süreli eğitime
ihtiyacı olan bireyler vardır.
İnsanların başarıları konusunda en sık
kullandığımız sözcüklerden birisi de, “yaratıcılık”tır.
İlahî anlamda yaratıcılık sadece Allah’a mahsustur.
Yaratıcılığın tanımı bu anlamda,
“yoktan vâretme” ve, “vardan yok etme” temeline dayanır. Bu
iki özellik sadece Allah’a aittir. Bilimsel anlamda ise hiç bir şey
yoktan var edilemez, vardan da yok edilemez. Bu yazımda yaratıcılığın
ilahî ya da bilimsel yanına değil günlük kullanımından
söz ediyorum.
Günlük anlamda yaratmak, “yoktan yeni bir şey vâretmek”
anlamına gelmez. Yaratıcılık, bireylere çekici gelen
“ deha, üstün yeteneklilik gibi çoklu kavramları çağırıştıran
bir kişilik özelliği olarak bilinmektedir. Yaratıcılık
en kısa tanımı ile yeni bir şey düşünmek
veya yeni bir şey yapmaktır. Burada yaratıcılığın
en önemli bileşeninin yeni’lik olduğu açıktır.
Rogers” İyi ya da kötü” yaratıcılığın
olmadığını ekleyerek, “Bir insan acıyı
azaltmak için, diğeri daha katı bir işkence yöntemi
bulmak için çalışır” Her ikisi de yaratıcı
eylemlerdir, fakat toplumsal değerleri farklıdır demiştir.
İngilizce’de yeni şeyler düşünmek ile yeni şeyler
yapmak için iki ayrı sözcük kullanılır ve ikisi arasındaki
ilişkiyi açıklamak için de“Creativity ve innovation
kelimeleri kullanılır. Yaratıcılık yeni
şeyler düşünmek, yenilikçilik yeni şeyler yapmaktır”
ifadelerinde de yeni kavramının önemi görülmektedir.
Türkçemiz’de bazen, “yaratıcılık”la icat, keşif,
buluş gibi sözcükler eşanlamlı olarak kullanılır.
Bunların tanımlarında da yenilik faktörünün ağırlığı
vardır. Dolayısı ile yaratıcılığı yeni
bir şeyleri yapabilmek ya da becerebilmek diye tanımlayabiliriz.
“Bu şeyler de; bir düşünce, bir eylem ya da elle tutulur,
fiziki, maddesel bir ürün, sistem olabilir. Daha edebî bir ifade ile,
“Yaratıcılık yeni bir şey düşünebilme ve
yapabilme becerisidir” diyebiliriz.
Sözcüklerin böylesine dar kapsamlı tanımları üzerinde
fazlaca durmanın konuları kavrama açısından kısıtlayıcı
olacağından hareketle “Yeni” sözcüğünün
yerine çoğunlukla, “farklı” sözcüğünün de
kullanıldığı, son yıllarda başarının,
“fark yaratmak” üzerine oturtulması da bu yüzdendir.
Yaratıcılık sözcüğü yerine, benzer şekilde
çoğu zaman, “alışılmışın dışına
çıkmak” ifadesi de kullanılmaktadır.
Yaratıcılık hakkında en çok merak edilen konu
şudur: Yaratıcılık doğuştan mıdır
yoksa sonradan mı kazanılır? İnsanlar evet-hayır
ya da ak ile kara veya ya hep ya hiç’e şartlanmış
olduklarından bu sorunun cevabını vermekte veya almakta sıkıntı
çekerler.
İnsan beyninin daha ilk günden başlayarak etrafı tarafından
şekillendirildiği söylenir. “Şekillendirilir” sözcüğü
yerine, “sınırlandırılır” demek de doğrudur.
İnsanın kendi elinde olmadan gelişen toplumsal ve doğal
yaşam,beyni ana karnına düştüğünden itibaren kendi
kuralları ile yoğurmaya başlar. Bu ham madde bugünkü
şekline getirilir. Bu anlamda beynin, yaşamı boyunca,
etkisinde kaldığı deneyim ve öğrenim tarafından
yaratıcılığı ve sonsuz gelişme yeteneği
sınırlandırılır. Bu açıdan bakıldığında
deneyim ve öğrenim yaratıcılık aleyhine çalışır
ve bu genellikle de doğrudur.
Bilimselliğin verdiği, “doğru tektir” şeklindeki
varsayımın yaratıcılığı özellikle
etkilediği düşünülmektedir. Böylece,“Yaratıcılık
doğuştan mıdır, yoksa sonradan mı kazanılır”
şeklindeki sorunun cevabı kısa ifadelerle özetlenirse evet
doğuştandır ancak zamanla yukarıda açıklandığı
gibi dumura uğratılır. Zaten Türk Dil Kurumu’nun (TDK)
on-line sözlüğünde yaratıcılık tanımı
şöyle: “(Psikoloji) Her bireyde var olduğu kabul edilen, bir
şeyi yaratmaya iten farazî yatkınlık.” Yaratıcılık
sonradan da belirli ölçüde kazanılır, geliştirilebilir.
Nasıl mı? Temel yanıt şu; üzerimizdeki şekillenmeleri,
sınırlandırmaları, baskıları, koşullanmaları
by pass edebilmeyi öğrenerek.
-
Alışılmışın dışına çıkmaya
çalışmak. Alışkanlıkların bizi nasıl
etkilediğini deneylemek
-
Hep olması gereken yerine olmaması gerekeni de yakalamaya
çalışmak.,
-
Düşüncelerimizin herkesin düşüncesi paralelinde olması
gerektiği saplantısından kurtulmak,.
-
Şüpheci olmak. En yakın olasılığı en
önce düşünmeye çalışmak.,
-
Deneyim ve öğrenimimizin yaratıcılığımızı
nasıl sınırladığını keşfetmeye
çalışmak.
-
Yaratıcılık isteyen düşünce sistemlerinde mantıksal
silsile engelleyicidir.
-
Bernard Shaw. “Yaratıcı insanlar mantıklı düşünmeyen
kişiler arasından çıkar” demiştir.
-
“Mantıklı olsana, mantıklı konuşsana,
mantıklı düşünsene” şeklindeki her yakınma
karşısında, “Mantık nedir” diye kendi
kendinize sorun.
-
Zaman zaman rüzgâra yelken açın. Zihninizi boşaltın.
Sosyalleştirilmiş beyninizin baskısından kurtulun
Arşimed suyun kaldırma kuvvetini, hamamda kolunu kurnanın
içine uzatmış mayışık bir vaziyette keyif
yaparken, suyun kolunu kaldırmasını her zamankinden farklı
bir biçimde algılayınca, “evraka, evraka – buldum,
buldum” diye hamamdan yarı çıplak bir vaziyette dışarı
fırlayarak keşfetmişti. Newton da yerçekimi kanununu, aşırı
sıcaklarda bir elma ağacının gölgesinde tembel tembel
şekerleme yaparken çürük bir elmanın yere düşmesi üzerine
bulmuştu.
Yenilikçilik-Girişimcilik
Girişimci ruha sahip biri için yenilikçi olmamak mümkün değildir.
Yenilik yapmak ve uygulamak mümkün ise girişimcilik yenilikçilik yönünde
harekete geçebilir. Değilse taklit ve tekrardan kurtulamaz Mesele
teknik olmaktan çok toplumsal ve siyasal ortam ile ilgilidir.
Bilginin Gücü --> Gücün terörü -> Bilginin terörü
Arzu edilen yenilikçilik bu mu? Duyarlılıklardan yoksun bir
yenilikçilik, İnsan-Toplum-Dünya karşısında büyük
bir tehdittir.
Yenilikçilikten Neden Korkulur? Bu korku iki biçimde oluşur.
- Yerinde korku ,
- Yersiz korku
Eğer bünyemiz yenilikçiliğe uygun ise yenilikçi olmamak mümkün
değildir.
Bünye uygun değilse zaten olmayın! .
Yenilikçiliğe uygunluğu da ; Kişisel Özellikler,Toplumsal
Yapı,mesleki çevre ve insani gelişme (Küreselleşme ve
İnsanlığın o günkü seviyesi) belirlemektedir.
YENİLİKÇİLİK NEDİR ?
Yaratıcılığın toplumsal yaşama aktarılmasıdır.
Yaşam ile yeni bir ilişkinin meydana getirilmesidir.
Yaratıcılık: Tikel-Bireysel ,
Yenilikçilik : Tümel –Toplumsaldır.
Yenilikçi Kimdir?
•Proaktif (Girişken),
Çok Yönlü, Sorun Çözen Girişimci kişilere denilmektedir.
Yenilikçilik Sürecinin işlevsel sıralamasını da ;
dağıtım ve pazar
işlevleri arasında sürekli iki yönlü ve karşılıklı
ilişki vardır. Aynı şekilde Stratejik Yönetim, Ürün
yönetimi, Satış sonrası destek, Proje yönetimi, Üretim,
Lojistik, Tasarım ve geliştirme ile de karşılıklı
ilişki içinde oldukları görülür.
Yenilikçilik ; disiplinlerarası olmaktır. Disiplinler arasında
ilişkiler kurmakla gerçekleşebilir. Bu disiplinleri;
- Tasarım Disiplinleri
- Sosyal Disiplinler
- Sanat Disiplinleri şeklinde gruplamak mümkündür.
Yenilikçilik; çok yönlü olmayı gerektirir.
Bunu da ;
- bireysel çok yönlülük,
- kurumsalçokyönlülük, toplumsal çok yönlülük şeklinde
gruplayabiliriz.
yenilikçilik; farklı açılardan bakabilmektir
Kendini kabul etmek ;
Ne isteriz ? İyi bir yönetici olmak, insan ilişkilerinde başarılı
olmak, kendimizle sağlıklı bir ilişki kurmak. Bunları
neden isteriz?
Sorumluluk ve güç ortamında güç edinmek için. Yalnızken
ya da başkalarıyla birlikte iken ortamı ve ilişkileri
algılayabilmek önceliklerimizi doğru belirleyebilmek, değişen
şartlara hızla uyum sağlamak için gereken tutum ve davranışı
ortaya koyabilmek, giderek yeni durum ve ilişkileri yönlendirir
duruma gelebilmektir.
GELİŞİM: Büyümek ve gelişmek farklı
kavramlardır. Büyümek sorunların artmasıdır. Gelişmek
sorun çözme yeterliliklerinin artmasıdır. Peki öyleyse güç
nerede dir? Kendini kabul etmektedir.
Yenilikçilik için kamusal alan-özel alan ilişkisi önemlidir
her yaratıcılık çabası kamusal alan içinde özel
alanlar meydana getirir
Yaratmak yaşamla bir ilişki kurmaktır. her yaratıcılık
çabası kamusal alan içinde özel alanlar meydana getirir İnsan
tanıdığına yakın tanımadığından
uzak durur. Yaratabilmek için tanımadığına da yaklaşabilmek
gerekir.
Yaratmak; İnsanın tanımadığı kişiye,
nesneye, çevreye,alana konuya, kavrama yaklaşmasıdır.
Yaratmak yabancı olana yaklaşmaktır.
Yaratmak ; tekrarın güvenli limanından çıkıp
bilinmeyen sulara açılabilme cesaretine sahip olmaktır.
Bilinmeyen sulara açılmak tehlikelidir. Yenilikçiliğin peşinde
olmak tehlikeyi göze almak demektir.
Yönetimde Yaratıcılık ve Yenilikçilik
İdeal yönetici aynı zamanda yaratıcılığın
özelliğini gösterirken yaratıcılığı öğretmeye
çalışan kişidir. Çevresindekiler de yaratıcılığın
gelişmesine yardım eder ve onları bu konuda
cesaretlendirir. Yönetici sadece konmuş değerleri izleyen değil;
yenilerini de yaratan ve bu yolla örgütlerincanlı kalmasını
sağlayanbir bulucudur.
Örgütün amaçlarına yönelik işgören yaratıcılığının
eşgüdümlenmesi, desteklenmesi, yönetilmesi ve denetimi yöneticinin
görevidir. Bu yapılmadığı zaman yaratıcı işgören
becerisini kullanmak için diğer gruplara, sendikalara, boş
zaman uğraşlarına yönelecektir.
Örgütte daha fazla yaratıcılık isteyen yönetici, ayrıntlı
iş yönergeleri vermekten kaçınmalıdır.onun yerine
ayrıntılı iş tanımlarını sunarak son üründe
ne istediğini belirtmelidir.
Örgüt içinde enerji dolaşımını artırmak
amacıyla yöneticinin aşağıdaki stratejileri uygulamasında
hiçbir engel yoktur. Bunlar:
- Belirsizlikler ve çelişkilerle yüzleşmeyi sağlama
- Yükseltilmiş beklenti düzeyleri koyma,
- Analojik yolla bilineni bilinmez, bilinmeyeni bilinir hale getirmek
- Aynı olaya psikolojik, sosyolojik,fiziksel ve heyecansal açıdan
bakmayı sağlamak,
- Eldeki bilgileri farklı yönlerden incelemek için sorular
sormak,
- Sınırlı bilgilerle tahminde bulunmak
- Sadece ipucu veren görevler düzenlemektir.
Örgütsel amaçların gerçekleşmesi bu yolla bireyin kendini
gerçekleştirmesini sağlayacaktır.çünkü bireysel davranışlar
her zaman yapılandırılmamışlardır. Örgütler
ve İşletmeler insanların tek başına yapamayacağı
işleri yapmak için kurulmuşlardır.
Yönetimle sağlıklı ve yaratıcı bir boyut sağlamak
isteniyorsa, örgüt, yaratıcı bireylerle donatılmalıdır.
Yrartıcılık ise iyi bir sorun çözücü olmaktan geçer.
Raslantılara, kazalara, tehlikelere hazırlıklı olan ve
onlara yanıtı hazır olan bireyler, yaratıcıdırlar
Yenilikçi yaratıcı yöneticiler, iş konusunda farklı
düşünen kişilerdir. Kaynakları kullamak,ekonomik gelişme,rekabetçi
ortam, ürün-personel gelişimi ilişkisinde yeni görüş açılarını
kullanırlar.
Yaratıcı yönetim, yeni kavramlar, düşünceler, yöntem
ve yönelimler ile yeni işlem biçimlerinden oluşur.
İşlevsel olan sözcük “ yeni” sözcüğüdür.
Yaratıcı yönetim, yaratıcı düşüncenin
uygulamaya ya da onu başarılı bir biçimde sürdürmeye
dayanır.
Bu günün yöneticileri on yıl önce karşılaşmadıkları
çok sayıda sorunla yüz yüze gelmektedirler.Bu sorun patlamasının
her yıl daha da yoğunlaştığı görülmektedir.
Yönetimin bir sorunu çözme süreci; sorun çözmede başarı da
yönetsel etkinliğin temeli olarak düşünülürse işletme
ve şirketlerin çevresel koşullara uyum sağlaması,
yaratıcı yöneticilerin sorumluluğu olarak ortaya çıkmaktadır.
KAYNAKLAR
Bıçakcı Ulaş, Yaratıcılık ne dir? Ne değildir
? Endüstri ve Otomasyon Dergisi S.57 2002
Bursalıoğlu, Ziya. Eğitim Yönetiminde Teori ve
Uygulama. A.Ü. Eğ. Bil. Fak.Yay.,1978
Değirmencioğlu Uğur, Yenilikçilik Üzerine MMO Kartal
Temsilcilik Söyleşisi, Şubat 2003.
Filiz Atilla,Motivasyon ile başarının artırılması,Seminer
notları,Kosgeb İkitelli,Nisan 2003
Samurçay, N.”Yaratıcılığı Geliştirme Yöntemleri”
Eğitim ve Bilim Dergisi,Ankara: TED Yay.,C5,1981
Endüstri & Otomasyon Ağ. 2003 Sayı 77
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Not: Bu çalışma "Kaynak Elektrik Dergisi"
, Haziran 2003, Sayi 170'de yayınlanmıştır.
|