“Performans” en basit tanımıyla verimliliğin ölçülmesidir.
Bu ölçme kurum için yapılırsa “Kurumsal Performans”, çalışanlara
yönelik yapılırsa “personel performans değerlendirilmesi”
amacı taşır ve işletmelerin personel politikasının
etkinliğini ölçmede yarar sağlar. Bunun yöneticiye olduğu
kadar kuruma yansıyan sonuçları da olacaktır.
Kurumsal Performansın ölçülmesi
Kurumsal Performansın ölçümünde üretim planlama raporları
gibi nesnel ölçümlerden yararlanılır. Bunlar verimlilik
analizleridir ve kısmi verimlilik, çok öğeli verimlilik,
toplam verimlik ölçümü gibi verilerdir. Bu konuyu geçen sayıda
yazmıştım. Bu yazımda Personel Performans Ölçme ve
Değerlendirme konusunu ele alacağım.
Personel Performans ölçümü
Başarı değerleme, kişinin yeteneklerini, gizli gücünü,
iş alışkanlıklarını ve benzer niteliklerini
diğerleriyle karşılaştırarak yapılan bir ölçmedir.
Yöneticinin daha önceden belirlenmiş standartlarla işgörenle
ilgili sonuç raporlarından aldığı bilgilere
dayanarak, başarısını değerlendirme olgusudur.
Kişisel başarıyı, kişinin kendisi için tanımlanan,
özelliklerine uygun olan işin kabul edilebilir sınırlar içinde
gerçekleştirmesi, olarak tanımlayabiliriz. Bu tanıma göre
başarıdan söz edebilmek için kişinin tanımlanmış
bir işle karşı karşıya kalması, bu işin
özellik ve yeteneklerine uygun olması ve o işin gerçekleştirme
derecesinin göstergesi olan standardının saptanmış
olmasını gerektirir. Bu standarda ulaşma kişinin başarısı
olarak düşünülürken, standardın altında kalma da başarısızlığı
olacaktır. Bu sonuçların yöneticiler tarafından analiz
edilmesi de onun başarısının değerlendirilmesidir.
Başarı değerleme ile insanın gizli gücünün büyük
ölçüde kullanılabilmesi ve işine karşı özendirilmesi
sağlanır. Başarı değerlemede asıl beklenen
sonuç kişinin iş davranışının saptanmasıdır.
Böylece elde edilecek bilgilere göre, çalışanların
birbirleri ile karşılaştırılmaları mümkün
olacak ve kimin hangi yönde geliştirileceğine karar
verilecektir. Verimi yüksek olanların belirlenmesi ve ödüllendirilmesi,
kişilerin yeni görevlere hazırlanması, eğitim ve geliştirme
programlarının düzenlenmesi için hazırlanacak planlar başarı
değerlendirilmesinden alınan sonuçlara göre olmalıdır.
Her işgörene amirinin kendisi hakkında ne düşündüğünü,
nasıl değerlendirildiğini öğrenme fırsatı
verilmelidir. Nasıl değerlendirildiği açıkça söylenmez
yada bu değerlendirme hakkında bilgilendirilmezse kendine göre
yorum yapar ve yanılgılara düşebilir. Sonuçta hayal kırıklığı,
kendine güvenin yitirilmesi, içe kapanma, hoşnutsuzluk ve verim düşüklüğü
yaşanır.
Başarı değerlendirme sonucu elde edilen bilgilerin; yeni
işçilerin işe alımında, deneme süresindeki
personelin denetiminde, ücret düzenlemelerinde, personel eğitimi ve
geliştirilmesinde gözetimin etkinleştirilmesinde, yükselme ve
iş değişimlerinde sorunların çözümlerini kolaylaştırdığı
saptanmıştır.
İşletmelerde başarıyı belirleyen faktörlerin
başında iş ortamına bağlı fiziki şartlar
gelir. Aşırı sıcaklık ve soğuk gibi.. Sonra,
yöneticiye bağlı faktörler; iyi iş düzenlemesi, uygun seçim
ve yerleştirme, eğitim, motivasyon gibi . Üçüncü olarak , kişiye
bağlı faktörler diyeceğimiz; işgörenin bireysel özellikleri,
yaş, cinsiyet, yetenek , ilgi istek, tutum ve psikolojik özellikleri
gelmektedir.
Çalışanların kontrolleri dışındaki
olaylardan kaynaklanan çevre koşulları da, kişilerin başarısızlıkları
ya da düşük performans göstermelerinde etkilidir. Çevre koşulları
dediğimiz bu belirsizlik de performans planlamada göz ardı
edilmemesi gereken bir etken olarak karşımızda durmaktadır.
Performans planlamada sorunlar
Birçok yönetici işletmedeki değerlendirme sürecinin bir
gereği bile olsa astlarına yazılı hedef belirlemekten
hoşlanmaz. Çünkü bazı yöneticiler nasıl planlama yapılacağını
yazılı hedeflerin nasıl belirleneceğini bilmez, öğrenmek
de istemez. Ayrıca performans planlamayı gerekli de görmezler.
Bazı yöneticiler ise sadece sistem gerektirdiği için bu
planlamayı yapmaya çalışır. Fakat bu durumda çok
belirsiz ve hedef olamayacak çalışmalar ortaya çıkar.
İşletmelerde iş tanımlarının yeterli
olmayışı da performans planlamayı olumsuz etkiler.
Performans değerleyiciler
Değerlendirmenin ilk amir tarafından yapılması en
yaygın yöntemdir. Zira
Aralarındaki sürekli iletişim gereği kişiyi en iyi
bilen genellikle ilk amiridir. Bu yöntem çok
yaygın olmasına karşın bazı sakıncaları
vardır.
Astlar ilk amirin ceza ve ödül yetkisini açıkça görmekten ve
bu yetkiyi performans değerlemesinde kullanmasından rahatsız
olabilir.
Eğer değerlendirme süreci tek yönlü olarak işliyorsa
amir tarafından gerekli yönlendirme ve geri besleme yapılmıyorsa
değerlendirme sonuçlarının olumsuz olması halinde ast
savunmaya geçerek davranışlarının haklılığını
kanıtlama yoluna girebilir..
İlk amir astına geri besleme sağlama konusunda gerekli
becerilere sahip olmayabilir.
Cezalandırma durumunda ast ile amirin ilişkilerinde bozulma
ve verimlilik olumsuz etkilenebilir.
Tek amir değerlendirmesi ve sakıncalarını önlemek
veya aza indirmek için birden çok hiyerarşik amirin tek tek veya
grup olarak değerlendirme şekli, kişinin kendi kendini değerlemesi,
değerlemenin İş arkadaşları tarafından yapılması,
değerlemenin astlar tarafından yapılması , değerlemenin
müşteriler tarafından yapılması gibi yöntemlerden
yararlanılabilir.
Sonuç olarak: Değerlemenin kim veya kimler tarafından yapılabileceği
sorusunun cevabı, değerlendirmenin amacı, uygulanacak değerlendirme
yöntemleri ve işletmenin yapısal özelliklerine bağlı
olarak verilebilir. Modern ve büyük işletmelerde tek kişi
tarafından değerlendirme olanaksızdır. Bu nedenle
farklı değerlendirmelerin homojen ve kıyaslanabilir olması
gerekir. Bu da değerlendirmenin yöntemli ve planlı bir şekilde
yapılmasıyla sağlanabilir.
Değerleyicilerin eğitimleri
Değerleyicilerin değerlendirme sistemi ve amaçları
konusunda bilgili olmaları gerekir.
Konuyu anlaması ve değerlendirmelerinin uyumlu olması
gerekir. Bu nedenle de değerleyicilerin de eğitimi gerekir. Değerleyicilerin
eğitiminde amaç; Yöneticiden kaynaklanan değerleme hatalarını
önlemek yada en aza indirmektir.
Değerlendirme görüşmelerini başarılı bir
şekilde gerçekleştirmeleri için, gerekli iletişim
becerileri kazandırmak, böylece astlara objektif ve yapıcı
sonuçlarla ilgili geri besleme sağlayabilmektir.
Performans Değerleme Sisteminden beklentiler
- Yöneticilerin beklentileri
Sistemin iyi kullanılması yöneticiye oldukça yarar sağlar.
“Amaçlara göre yönetim” yaklaşımı ile astlarla
birlikte hedef belirleyip performanslarını planlayan, bu
hedeflerin gerçekleştirilme derecelerinin tartışıldığı
ve kişinin değerlendirildiği sistemler, yöneticinin astlarının
işletme amaçları doğrultusunda çalışmaları
beklentisini gerçekleştirecektir. Bu ayrıca amaç birliği
ilkesinin korunmasında da yararlıdır.
Astlar, kendini değerlendirmelerine fırsat verilmesini ve sürece
katkıda bulunmayı ister.
Bir başka beklentileri de amirinin değerlendirme sonuçlarında
görüş birliğine varabilmeleridir. Astın yetersiz olduğu
ve geliştirilmesi gereken konularda amirinin desteğini sağlama
beklentisi vardır.
Astın sistemden önemli başka bir beklentisi de değerlendirme
sonuçları ile organizasyonun ödül sistemi arasındaki ilişkiyi
açık olarak bilmek istemesidir.
Bireyler arasındaki performans farklılıklarında
herhangi bir ödül ile sonuçlanmadığında değerlendirme
anlamını yitirecektir. Başarı ile ödül
arasındaki ilişkiyi adil bir biçimde algıladığında
da yüksek iş tatminine sahip olacaktır. Daha verimli çalışacak,
performans düzeyini yükseltecektir. Görüldüğü gibi performansın
motivasyon ile de yakın ilişkisi vardır.
Performans değerlendirme yöntemleri
Performans değerlendirme yöntemleri; geçmişe dayalı
performans değerlendirme yöntemleri, Dereceleme Metodu, kontrol
listeleri, Zorunlu Seçme Yöntemi, Kritik Olay Yöntemi, Davranışları
Değerlendirme Yöntemi, Sahada İnceleme Yöntemi, Performans
Test ve Gözlemleri, Karşılaştırmalı Değerlendirme
gibi yöntemlerle yapılmaktadır.
Değerlendirmede kullanılan kriter ve standartlar ise; seçilecek
performans kriterlerine bağlı olarak kişilik özellikleri
ile ilgili kriterlerdir. Örneğin yaratıcılık, değişikliklere
uyum, ikna yeteneği gibi. Performans özellikleri ile ilgili
kriterler: Yapılan işin kalitesi, işin gerektirdiği
bilgi-beceri düzeyi, yetki devretme gibi faktörler sayılabilir.
Son yıllarda kriterlerin seçiminde genel eğilim, kişilik
ile ilgili kriterlerden çok, sonuçlarla ilgili kriterlerin kullanılması
yönündedir. Bunun nedeni de kişilikle ilgili kriterlerle yapılan
değerlendirmelerde değerlendiricilerin aynı tanımda
birleşmelerindeki güçlüktür. Her yönetici bu soyut kavramları
kendine göre tanımladığı ve objektif değerlendirmeler
de zorlandığıdır. Kişinin ulaştığı
hedeflere ve sonuçlara göre değerlendirildiği sistemlerde ise
kriterler daha somuttur. Görülebilir, ölçme ve standartların
belirlenmesi daha kolay özelliklerden oluşmaktadır.
KAYNAKÇA
Erdoğan,İlhan, İşletmelerde Personel Seçimi ve Başarı
Değerleme Teknikleri,İ.Ü.İşletme Fak.Yayın,No
28,İstanbul 1991
Uyargil, Cavide,İşletmelerde Performans Yönetimi Sistemi,İ.Ü.İş.
Fak.Yay. No 262, İst. 1994.
Yıldız, Gültekin, İşletmelerde İşgören
Yönetimi, İ.T.Ü. Sakarya Mühendislik Fakültesi Yayınları,
Sakarya 1998
Endüstri Otomasyon Dergisi Ağustos 2002
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Not:
Bu çalışma "Sektorel Tanitim
Dergisi", Agustos 2004 'de yayimlanmistir.
|